Kayıtlar

ESKİ BİR SAYFA

Sanki vatanımızın savunmasında çok şey ihmal edilmiş gibi. Şimdiye kadar bunu hiç dert etmedik ve işlerimize baktık; ancak son olaylar bizi endişelendiriyor. İmparatorluk Sarayı'nın önündeki meydanda bir kunduracı dükkanım var. Dükkânımı neredeyse şafak söker sökmez açtığımdan, bu tarafa çıkan tüm sokakların girişlerinin silahlı adamlar tarafından işgal edilmiş olduğunu görüyorum. Fakat bunlar bizim askerlerimiz değil, bilakis kuzeyden gelen göçebeler. Anlayamadığım bir şekilde sınırdan çok uzak olan başkente kadar ulaştılar. Her nedense, buradalar; görünüşe göre her sabah daha da fazlası geliyor. Doğalarına uygun olarak, meskenlerden nefret ettikleri için açık havada kamp kuruyorlar. Kılıçlarının keskinleştirilmesi, oklarının uçlarının sivriltilmesi ve atlarının eğitimleri ile meşgul oluyorlar. Her zaman özenle temiz tutulan bu sessiz meydandan gerçek bir ahır yaptılar. Bazen dükkânlarımızdan çıkmaya ve en azından en kötü çöplerden kurtulmaya çalışıyoruz, ama bu giderek daha seyre

MARTHE VE SAATİ

Okulumun son yıllarında, babası, annesi ve birkaç kardeşten yalnızca yaşlanmış bekar bir kasabalı kızın kaldığı küçük bir evde kalıyordum. Anne babasıyla iki erkek kardeşi ölmüş, aynı kasabada bir doktorla evlenen en küçüğü dışındaki kız kardeşleri, kocalarını gittikleri uzak yerlere kadar takip etmişlerdi. Böylece Marthe, eski ebeveyn odasını kiralayarak ve küçük bir emekli maaşının yardımıyla geçimini sağladığı baba ocağında yalnız kalmıştı. Dış dünya ile ilgili neredeyse hiçbiri beklentisi olmadığı için, yemek masasını sadece pazar günleri kurabilmesi onu rahatsız etmiyordu; bu ise babanın tüm çocuklarına hem ilke olarak hem de sınırlı burjuva koşulları göz önünde bulundurularak vermiş olduğu katı ve tutumlu yetiştirme tarzının bir sonucuydu. Daha sonraki yalnız saatlerinin yansıması, çevik bir zihin ve karakterinin ahlaki ciddiyeti ile birleştiğinde, Marthe’nin gençliğinde çok sıradan bir eğitim almış olması, onunla tanıştığım dönemde, özellikle kasabalı kadınlar için onu alışılmad